İzmir'de yaşanan olay, cezaevinden yapılan bir telefon görüşmesiyle bambaşka bir boyut kazandı. Boşanma aşamasındaki eşini ve çocuklarını tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan Şiyar Alpaslan, cezaevinden annesini arayarak eşi Fatma'yı öldürmesini istedi. Bu şok edici gelişme, yeni bir soruşturmanın fitilini ateşledi.

Cezaevinden Cinayet Talimatı

Cezaevi Müdürlüğü'nün ihbarı üzerine başlatılan soruşturmada, Şiyar Alpaslan'ın annesiyle yaptığı telefon görüşmesinin detayları ortaya çıktı. Alpaslan'ın annesine, "Ben cezaevindeyim, yapamıyorum, sen benim yerime Fatma’yı öldür" dediği belirlendi. Bu talimat üzerine Alpaslan hakkında yeni bir adli süreç başlatıldı.

Şiyar Alpaslan hakkında daha önce de eşi Fatma Alpaslan'ı ve 4 yaşındaki çocuklarını tehdit ettiği gerekçesiyle "basit tehdit" suçundan dava açılmıştı. Ancak savcı, Alpaslan'ın çocuğunun boğazına bıçak dayayarak tehdit etmesi nedeniyle eylemin "kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturduğunu belirtti. Mahkeme de dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.

Davanın Seyri Değişiyor

Yaşanan bu gelişmeler, davanın seyrini tamamen değiştirdi. Basit tehdit suçlamasıyla başlayan süreç, cinayete teşebbüs ve azmettirme suçlamalarıyla daha da ağırlaştı. Uzmanlar, bu tür aile içi şiddet vakalarında cezaların caydırıcı olması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'de aile içi şiddet, ne yazık ki sıkça karşılaşılan bir sorun. Bu tür olayların önüne geçmek için toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve şiddete karşı sıfır tolerans politikası uygulanması gerekiyor. Kadınların ve çocukların korunması, devletin ve toplumun en önemli önceliklerinden biri olmalı.

Bu tür olayların yaşanmaması için alınması gereken önlemler:

• Eğitim seviyesinin yükseltilmesi
• Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması
• Şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi
• Hukuki düzenlemelerin caydırıcı hale getirilmesi

Şiyar Alpaslan'ın cezaevinden verdiği cinayet talimatı, sadece bir aile trajedisi değil, aynı zamanda toplumun kanayan yarası olan aile içi şiddetin de bir yansıması. Bu olayın, benzer vakaların önüne geçilmesi için bir milat olması umuluyor.