6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye'yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalar ve bu binalarda hayatını kaybedenlerin acısı hala taze. Özellikle Çuhadar Sitesi ve Trend Garden Rezidans gibi yapılar, yüzlerce insanın ölümüne neden olarak büyük bir трагедияye dönüştü. Bu трагедияlerin ardından açılan davalarda verilen kararlar ise kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.
Çuhadar Sitesi Davası: 130 Can Kaybı
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde bulunan Çuhadar Sitesi'nin yıkılması sonucu 130 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, sorumlular hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan dava açtı. Ancak avukat Pınar Ersu'nun belirttiği gibi, tutuklama kararı verilmemesi büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Ersu, "12 bölümlük bir binayı 42 bölüme çıkarmak olası kasttır" diyerek karara tepkisini dile getirdi.
Bu dava, sadece Çuhadar Sitesi'nde yaşanan трагедияnin değil, aynı zamanda depremde yıkılan diğer binaların da sorumlularının yargılanması açısından büyük önem taşıyor. Zira, binaların yapımında usulsüzlük yapan, gerekli önlemleri almayan ve denetimleri eksik bırakan kişilerin cezalandırılması, benzer трагедияlerin yaşanmasının önüne geçilmesi için elzemdir.
Trend Garden Rezidans Davası: 31 Can Kaybı
Benzer bir durum, 31 kişinin yaşamını yitirdiği Trend Garden Rezidans davasında da yaşandı. Bu davada da tutuklama kararı verilmemesi, kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu. Depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlar, sorumluların adalet önünde hesap vermesini beklerken, verilen bu kararlar adalet duygusunu zedeledi.
Bu davaların seyrinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, delillerin titizlikle toplanması, bilirkişi raporlarının objektif bir şekilde hazırlanması ve yargılamanın adil bir şekilde yürütülmesidir. Aksi takdirde, sorumluların cezasız kalması, toplumda büyük bir güvensizlik ortamı yaratacaktır.
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır. Bu nedenle, depreme dayanıklı binalar inşa etmek, mevcut binaları güçlendirmek ve denetimleri sıkılaştırmak hayati önem taşımaktadır. Aksi takdirde, yaşanan трагедияler tekrarlanmaya devam edecektir.
6 Şubat depremlerinde yaşanan yıkımlar ve bu yıkımların ardından açılan davalar, Türkiye'nin yapı denetimi, şehir planlaması ve afet yönetimi konularında ciddi eksiklikleri olduğunu gözler önüne serdi. Bu eksikliklerin giderilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, gelecekte yaşanabilecek трагедияlerin önüne geçilmesi için elzemdir.
Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, güvenli ve sağlam binalar inşa etmek, her bireyin en temel hakkıdır. Bu hakkın korunması ve трагедияlerin tekrarlanmaması için hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir.