İsrail ve Hamas arasında sağlanan ateşkes anlaşması, uzun süren çatışmaların ardından umut ışığı oldu. Rehinelerin takası ve kalıcı bir barışın sağlanması için atılan bu adım, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak bu anlaşmaya giden yol, hiç de kolay olmadı. Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump'ın beklenmedik müdahaleleri, sürecin seyrini değiştiren önemli faktörlerden biri oldu.

Ateşkesin Mimarı: Trump'ın Barış Planı

Trump, göreve geldiği andan itibaren İsrail-Hamas çatışmasına çözüm bulmayı hedefledi. Damadı Jared Kushner ve Özel Temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla hazırlattığı barış planı, bölgedeki önemli aktörlerle yapılan müzakerelerin temelini oluşturdu. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu Müslüman ülke liderleriyle yapılan görüşmeler, ateşkesin sağlanmasında kritik rol oynadı. Trump'ın planı, Filistinlilerin haklarını da gözeterek, kalıcı bir çözüm için zemin hazırlamayı amaçlıyordu.

Uluslararası Baskı ve İsrail'in Köşeye Sıkışması

Trump'ın etkisinin yanı sıra, İsrail'in artan uluslararası baskı altında kalması da ateşkesin sağlanmasında etkili oldu. Birçok Batılı ülkenin Filistin Devleti'ni tanıma kararı alması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması, İsrail'i köşeye sıkıştırdı. Ayrıca, dünya genelinde İsrail'e yönelik protestoların artması ve kültürel faaliyetlerden dışlanması, uluslararası baskının boyutunu gözler önüne serdi.

Hamas'ın Tavizleri ve Bölgesel Aktörlerin Rolü

Gazze'deki askeri çatışmanın geldiği nokta, hem İsrail hem de Hamas için sürdürülebilir olmaktan çıkmıştı. Hamas, yönetim kadrosunun önemli bir bölümünü kaybetmiş ve Filistin halkının artan baskısıyla karşı karşıya kalmıştı. Mısır, Katar ve Türkiye gibi bölgesel aktörlerin devreye girmesi ve Trump Planı'ndaki muğlaklıkların giderilmesi, Hamas'ın ateşkese razı olmasında önemli rol oynadı.

• Mısır'ın arabuluculuk çabaları
• Katar'ın finansal desteği
• Türkiye'nin diplomatik girişimleri

Sonuç olarak, Gazze'de sağlanan ateşkes, uzun ve zorlu bir sürecin ardından elde edilen önemli bir başarıdır. Trump'ın beklenmedik müdahalesi, uluslararası baskı ve bölgesel aktörlerin çabaları, bu anlaşmanın mimarları arasında yer almaktadır. Ancak kalıcı bir barışın sağlanması için daha çok yol kat edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.