Suriye'de Esad rejiminin ayakta kalmasıyla beklediği sonucu alamayan İran, rotasını Irak'a çevirerek bölgedeki nüfuzunu artırma çabalarına hız verdi. Peki, bu "Acem oyunu" olarak nitelendirilen strateji ne anlama geliyor? Irak'ı bekleyen tehlikeler neler?

İran'ın Irak Planları: Yeni Bir Nüfuz Alanı mı?

İran'ın Irak'taki faaliyetleri, bölgedeki siyasi dengeleri derinden etkileme potansiyeli taşıyor. Özellikle mezhepsel ayrılıkları körükleyerek ve çeşitli silahlı grupları destekleyerek Irak'ta istikrarsızlık yaratmaya çalıştığı iddiaları, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. İran'ın bu hamlesi, Irak'ı bir vekalet savaşı arenasına çevirme riski taşıyor.

Irak'ın zengin petrol kaynakları ve stratejik konumu, İran için büyük bir cazibe merkezi oluşturuyor. İran, Irak üzerinden Suriye ve Lübnan'a ulaşarak, Akdeniz'e açılma hedefi güdüyor. Bu durum, bölgedeki diğer aktörlerin de dikkatini çekiyor ve rekabeti artırıyor.

Orta Doğu'da Değişen Dengeler ve Türkiye'nin Rolü

İran'ın Irak'taki etkinliğini artırma çabaları, Orta Doğu'daki güç dengelerini yeniden şekillendiriyor. Bu durum, bölgedeki diğer ülkelerin de pozisyonlarını gözden geçirmesine neden oluyor. Özellikle Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü ve istikrarını koruma konusunda hassasiyet gösteriyor. Türkiye'nin, Irak'taki tüm siyasi aktörlerle diyalog halinde olması ve yapıcı bir rol oynaması, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına katkı sağlayabilir.

Türkiye'nin bölgedeki öncelikleri şunlardır:

• Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması
• Terör örgütleriyle mücadele
• Bölgesel istikrarın sağlanması
• Ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi

Sonuç olarak, İran'ın Irak'taki faaliyetleri, bölgedeki istikrarı tehdit eden önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, bölgedeki diğer ülkelerin de dikkatli ve yapıcı bir şekilde hareket etmesini gerektiriyor. Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünü ve istikrarını destekleyen bir politika izlemesi, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına ve uzun vadeli barışın sağlanmasına katkı sağlayacaktır.