İsrail ordusu, Gazze'de gazetecilere yönelik saldırılarına bir yenisini daha ekledi. Yapılan resmi açıklamada, Han Yunus'ta gazetecilerin kaldığı bir çadırın hedef alındığı doğrulandı. Bu saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'in basın özgürlüğüne yönelik ihlalleri yeniden gündeme getirdi.
İsrail Ordusundan Şok Açıklama
İsrail ordusu, saldırıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, hedef alınan kişinin "Hamas'a mensup olup gazeteci kisvesi altında çalışan" Hasan Abdulfettah Muhammed Islih olduğunu iddia etti. Açıklamada, saldırının "Hamas'ın Han Yunus'taki Tugay'ına mensup olan Islih'i hedef alma gayesiyle" gerçekleştirildiği belirtildi. Bu açıklama, uluslararası basın kuruluşları ve insan hakları örgütleri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Bir gazetecinin terörist olarak yaftalanması ve hedef alınması, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor.
Saldırının Detayları ve Yaralılar
İsrail savaş uçakları, Han Yunus kentinde Nasır Hastanesi yakınında bulunan gazetecilerin çadırını bombaladı. Saldırı sonrası çadırda yangın çıktı ve ilk belirlemelere göre bir gazeteci hayatını kaybetti, dokuzu gazeteci olmak üzere on kişi de yaralandı. Yaralanan gazetecilerden biri olan Hasan Abdulfettah Muhammed Islih ise İsrail'in iddialarıyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
- Saldırı Han Yunus'ta gerçekleşti.
- Hedef, gazetecilerin kaldığı çadırdı.
- Bir gazeteci hayatını kaybetti, 9 gazeteci yaralandı.
- İsrail, hedef alınan kişinin Hamas üyesi olduğunu iddia ediyor.
Uluslararası Tepkiler ve Basın Özgürlüğü Vurgusu
Bu saldırı, uluslararası sözleşmelere göre dokunulmazlığı olan basın mensuplarına yönelik açık bir ihlal olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'i bu tür saldırıları durdurmaya ve basın özgürlüğüne saygı duymaya çağırdı. Gazetecilerin görevlerini yaparken korunması gerektiği ve hedef alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. 7 Ekim 2023'ten bu yana öldürülen gazetecilerin sayısı 210'a yükseldi. Bu durum, Gazze'deki gazetecilerin ne kadar büyük bir risk altında olduğunu açıkça gösteriyor.
İsrail'in gazetecilere yönelik bu son saldırısı, bölgedeki gerginliği daha da artırmış ve uluslararası kamuoyunda büyük bir infiale neden olmuştur. Basın özgürlüğünün korunması ve gazetecilerin güvenliğinin sağlanması, demokrasinin temel unsurlarından biridir. Bu nedenle, İsrail'in bu tür saldırıları durdurması ve uluslararası hukuka uygun davranması büyük önem taşımaktadır.