Kızılırmak'ta Kan Donduran İddia: Aşk Uğruna Cinayet Mi?
Dünya

Kızılırmak'ta Kan Donduran İddia: Aşk Uğruna Cinayet Mi?


21 September 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 21 September 2025

Samsun'da yaşanan ve tüm Türkiye'yi sarsan Kızılırmak faciasının ardındaki sır perdesi aralanıyor. 12 Eylül'de meydana gelen olayda, 33 yaşındaki doktor Serdar Kıyak, eşi Gülşah Kıyak ve 1 yaşındaki oğlu Poyraz ile birlikte Kızılırmak nehrine uçmuştu. Kazadan yalnızca Serdar Kıyak'ın sağ kurtulması, olayın üzerindeki şüpheleri artırmıştı. Şimdi ise soruşturma, kan donduran bir iddiayı gündeme getirdi: Serdar Kıyak, eşini ve oğlunu yasak aşkı için mi öldürdü?

Kaza mı, Cinayet mi?

Olayın ardından başlatılan soruşturma, Serdar Kıyak'ın ifadelerindeki tutarsızlıklar ve görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda derinleştirildi. İddialara göre, Serdar Kıyak'ın bir süredir başka bir kadınla ilişkisi vardı ve eşi Gülşah Kıyak bu durumu öğrenmişti. Cinayet şüphesiyle gözaltına alınan Serdar Kıyak, suçlamaları reddederken, olay yerindeki deliller ve tanık ifadeleri, Kıyak'ın suçlu olduğunu gösteriyor.

Deliller Ne Söylüyor?

Soruşturma kapsamında elde edilen deliller, olayın bir kaza değil, planlı bir cinayet olduğunu işaret ediyor. İşte o delillerden bazıları:

  • Aracın fren izleri bulunmaması
  • Görgü tanıklarının, aracın nehre hızla sürüldüğünü ifade etmesi
  • Serdar Kıyak'ın olaydan sonraki sakin tavırları
  • Yasak aşk yaşadığı iddia edilen kadının ifadesi

Tüm bu deliller, Serdar Kıyak'ın eşi ve oğlunu öldürmek için plan yaptığı şüphesini güçlendiriyor.

Kızılırmak Faciasının Ardındaki Gerçek

Kızılırmak faciası, sadece bir trafik kazası değil, aynı zamanda bir trajedi. Henüz 1 yaşında olan Poyraz bebeğin ve genç anne Gülşah Kıyak'ın hayatları, yasak bir aşkın gölgesinde son buldu. Soruşturma devam ederken, adaletin yerini bulması ve suçluların cezalandırılması, kamuoyunun en büyük beklentisi. Bu olay, aile içi ilişkilerin önemini ve sadakatsizliğin nelere yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, bu tür acı olaylar bir daha yaşanmaz.