Mısır'ın dış politikası, son dönemde dikkat çekici bir değişim gösteriyor. ABD ile geleneksel müttefiklik ilişkisi sorgulanırken, Çin ve Rusya ile yakınlaşma sinyalleri belirginleşiyor. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu'ya yaptığı ziyaret ve bölgedeki dengeleri değiştirme çabalarıyla yakından ilişkili. Mısır'ın bu stratejik hamlesinin ardında yatan nedenler ve olası sonuçları merak konusu.

Mısır'ın Yeni Dış Politika Arayışları

Mısır'ın dış politikasındaki bu değişim, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle şekilleniyor. İşte bu faktörlerden bazıları:

• Ekonomik İşbirliği: Çin ve Rusya ile artan ekonomik ilişkiler, Mısır'ın bu ülkelere olan bağımlılığını artırıyor. Özellikle enerji projeleri ve altyapı yatırımları, bu yakınlaşmanın önemli bir parçası.
• Askeri İşbirliği: Mısır, Rusya'dan askeri teçhizat alımı yaparak savunma alanındaki işbirliğini güçlendiriyor. Bu durum, ABD'nin bölgedeki askeri varlığına alternatif bir denge unsuru oluşturuyor.
• Siyasi Dengeler: ABD'nin Ortadoğu politikalarındaki belirsizlikler, Mısır'ı farklı ittifak arayışlarına itiyor. Çin ve Rusya'nın bölgedeki artan nüfuzu, Mısır için cazip bir seçenek sunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu'ya yaptığı ziyaretle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) yüzlerini artık Çin'den ABD'ye dönmeye başladığını savunması, bölgedeki karmaşık ilişkileri gözler önüne seriyor. Trump, ilk yurtdışı durağı olarak Ortadoğu'yu seçerken Mayıs ortasında gerçekleştirdiği gezi kapsamında Suudi Arabistan, BAE ve Katar'ı ziyaret ederek askeri, ekonomik ve bilimsel anlaşmalara imza attı. ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük askeri tesisi olan Katar'daki el-Udeid Hava Üssü'nü ziyaret etti.

Çin ve Rusya Faktörü

Çin ve Rusya, son yıllarda Ortadoğu'da etkinliğini artırma çabasında. Özellikle ekonomik ve askeri alanlarda yaptıkları yatırımlar, bu ülkelerin bölgedeki nüfuzunu güçlendiriyor. Mısır'ın bu iki ülkeyle yakınlaşması, bölgedeki güç dengelerini önemli ölçüde etkileyebilir. Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığı ve Çin'in Kuşak ve Yol Projesi gibi girişimleri, Mısır için yeni fırsatlar sunuyor.

Mısır'ın Çin ve Rusya ile geliştirdiği ilişkiler, sadece ekonomik ve askeri işbirliğiyle sınırlı değil. Aynı zamanda siyasi ve diplomatik alanlarda da yakınlaşma söz konusu. Bu durum, Mısır'ın uluslararası arenadaki pozisyonunu güçlendirirken, ABD ile olan ilişkilerinde gerginliklere yol açabilir. Mısır'ın bu stratejik hamlesi, bölgedeki diğer ülkeler tarafından da yakından takip ediliyor.

Mısır'ın Geleceği ve Ortadoğu Dengeleri

Mısır'ın dış politikasındaki bu değişim, sadece kendi geleceğini değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki güç dengelerini de etkileyecek potansiyele sahip. ABD'nin bölgedeki müttefikleri, Mısır'ın bu yeni stratejisine nasıl bir tepki verecek? Çin ve Rusya'nın Ortadoğu'daki artan nüfuzu, bölgedeki diğer ülkelerin politikalarını nasıl etkileyecek? Tüm bu sorular, önümüzdeki dönemde cevaplarını arayacak.

Mısır'ın bu stratejik hamlesi, bölgedeki diğer ülkeler için de bir örnek teşkil edebilir. Özellikle ABD ile ilişkilerinde sorunlar yaşayan ülkeler, Çin ve Rusya'ya yönelerek yeni ittifaklar kurabilir. Bu durum, Ortadoğu'daki güç dengelerini daha da karmaşık hale getirebilir.

Mısır'ın ABD'den uzaklaşarak Çin ve Rusya'ya yakınlaşma stratejisi, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirecek gibi görünüyor. Bu durum, ABD'nin Ortadoğu politikaları üzerinde baskı yaratırken, Çin ve Rusya'nın bölgedeki nüfuzunu artırıyor. Mısır'ın bu stratejik hamlesinin uzun vadeli sonuçları, önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görülecek.