
TSK'da FETÖ Operasyonu: Ankesörlü Telefon Tuzağı mı? Şok Detaylar!
İstanbul merkezli 36 ilde gerçekleştirilen FETÖ operasyonu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki yapılanmaya yönelik önemli bir adım oldu. Operasyonda 63 muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı verilirken, bunlardan 56'sı yakalandı. Savcılığın tutuklama talebinde ise dikkat çekici detaylar yer aldı. Özellikle ankesörlü telefonlarla yapılan 'çaldır kapat' taktiği, FETÖ'nün TSK içindeki iletişim yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor.
FETÖ'nün Ankesörlü Telefon Tuzağı
Nefes gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü yazısında operasyonun detaylarına dikkat çekerek, veri havuzunun 2018'e kadar genişletildiğini belirtti. Bu durum, FETÖ'nün TSK içindeki faaliyetlerinin uzun süredir devam ettiğini ve örgütün iletişim ağının karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Ankesörlü telefonlar üzerinden yapılan bu gizli iletişim, örgütün deşifre olmasını zorlaştıran bir yöntem olarak kullanılmış.
Ankesörlü telefonlar, geçmişte casus filmlerinde sıkça gördüğümüz, izole ve takip edilmesi zor iletişim araçları olarak bilinir. FETÖ'nün bu yöntemi tercih etmesi, örgütün gizliliğe ne kadar önem verdiğini ve deşifre olmamak için ne tür yollara başvurduğunu açıkça gösteriyor. Bu durum, devletin güvenlik güçlerinin FETÖ ile mücadelede daha dikkatli ve kapsamlı bir strateji izlemesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Operasyonun TSK'ya Etkileri
TSK'daki FETÖ operasyonları, kurumun içindeki temizlenme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak bu tür operasyonlar, aynı zamanda kurum içinde güvensizlik ve şüphe ortamı da yaratabilir. Bu nedenle, operasyonların şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve suçsuz askerlerin zarar görmemesi büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin savunma gücünü korumak ve TSK'nın itibarını yeniden tesis etmek için, FETÖ ile mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Ancak bu mücadele, hukuk çerçevesinde ve adil bir şekilde yürütülmeli, masum insanların mağduriyetine yol açılmamalıdır. Aksi takdirde, FETÖ ile mücadele amacından sapabilir ve kuruma daha fazla zarar verebilir.
- Gizliliğe Önem: Örgütün ankesörlü telefonları kullanması, gizliliğe verdiği önemi gösteriyor.
- Uzun Süreli Faaliyet: Veri havuzunun 2018'e kadar genişletilmesi, örgütün uzun süredir aktif olduğunu ortaya koyuyor.
- Güvenlik Açığı: Bu durum, TSK içindeki güvenlik açıklarının giderilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, TSK'daki FETÖ operasyonu, örgütün TSK içindeki yapılanmasının ne kadar derinlere indiğini ve ne tür yöntemler kullandığını gözler önüne seriyor. Ankesörlü telefonlarla yapılan 'çaldır kapat' taktiği, örgütün gizli iletişim yöntemlerinden sadece biri. Bu durum, devletin güvenlik güçlerinin FETÖ ile mücadelede daha kapsamlı ve etkili bir strateji izlemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Operasyonların şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve suçsuz askerlerin zarar görmemesi, TSK'nın itibarını korumak ve kurum içindeki güveni yeniden tesis etmek açısından büyük önem taşıyor.