Çinli Otomotiv Üreticileri Türkiye ve Fas’a Yöneliyor
Gartner’ın yayımladığı “2025 Temel Otomotiv Trendleri” raporu, küresel otomotiv sektörünün dönüşüm sürecine ışık tuttu. Raporda, Çinli otomotiv üreticilerinin Türkiye ve Fas gibi ülkelerde fabrika kurma planları dikkat çekti. Bu hamle, elektrikli araç pazarındaki rekabetin artması ve emisyon düzenlemelerindeki belirsizliklerle birlikte değerlendiriliyor.
Küresel Otomotiv Sektöründe Değişim
Rapora göre, ABD ve Avrupa Birliği’ndeki siyasi değişimler, araç emisyon düzenlemelerini yeniden gündeme getiriyor. Bu durum, otomotiv endüstrisi için belirsizlik yaratırken, birçok Avrupa ve Kuzey Amerika fabrikasının kapanma veya satılma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Öte yandan, Çinli üreticiler, yazılım ve elektrifikasyon alanındaki üstünlükleri sayesinde elektrikli araç pazarında liderliği ele geçirme yolunda ilerliyor.
Gartner’ın analizine göre, Çinli otomotiv devleri, rekabetçi fiyatları korumak ve gümrük vergilerinden kaçınmak için Türkiye ve Fas gibi serbest ticaret ortaklarında üretim tesisleri kurmayı planlıyor. Bu strateji, hem Avrupa hem de ABD pazarlarına erişimi kolaylaştıracak bir adım olarak görülüyor.
Elektrikli Araç Pazarında Büyüme Beklentisi
Raporda, elektrikli araç sevkiyatlarının 2023 yılında %17 oranında artacağı öngörülüyor. Ayrıca, 2030 yılına kadar otomobil üreticileri tarafından pazarlanan araçların yarısından fazlasının elektrikli olacağı tahmin ediliyor. Bu durum, otomotiv sektörünün geleceğinde elektrikli araçların ne kadar önemli bir rol oynayacağını gösteriyor.
Gartner Araştırma Başkan Yardımcısı Pedro Pacheco, yazılım ve elektrifikasyonun otomotiv sektörünün dönüşümündeki iki ana itici güç olduğunu vurguladı. Pacheco, “2025’te otomobil üreticileri, emisyon düzenlemelerindeki belirsizlikler ve Çin ile Batı arasındaki ticari gerilimlerle mücadele edecek” dedi.
Sonuç olarak, Çinli otomotiv üreticilerinin Türkiye ve Fas’ta fabrika kurma planları, küresel otomotiv sektöründeki dengeleri değiştirebilir. Bu hamle, hem elektrikli araç pazarındaki rekabeti artıracak hem de bölgesel ekonomilere önemli bir katkı sağlayacak gibi görünüyor.