Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın açıklamaları, gıda arzı konusunda endişeleri artırdı. 2025 yılında yaşanan doğal afetlerin tarım sektörüne verdiği zararın boyutları, sadece çiftçileri değil, tüm ülkeyi etkileyecek gibi görünüyor. Özellikle İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kayıplar, gıda arzının sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Peki, bu durumun sonuçları neler olacak ve Türkiye bu zorluğun üstesinden nasıl gelecek?

Doğal Afetlerin Tarım Sektörüne Etkileri

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, doğal afetlerin 2025 yılında tarım sektörüne ciddi zararlar verdiğini belirtti. Sel, kuraklık, don gibi olaylar, ekili alanların büyük ölçüde zarar görmesine ve ürün kayıplarına yol açtı. Bu durum, özellikle temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısına neden olabilir. Bayraktar, "İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kayıplar, sadece tarımı değil, gıda arzını ve kırsal ekonomiyi de tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.

• Sel: Özellikle kıyı bölgelerinde etkili olan seller, ekili arazileri sular altında bırakarak ürünlerin çürümesine neden oldu.
• Kuraklık: İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan kuraklık, bitkilerin susuz kalmasına ve verim düşüşüne yol açtı.
• Don: Erken gelen don olayları, meyve ve sebze bahçelerinde büyük hasara neden oldu.

Gıda Arzı ve Kırsal Ekonomi Üzerindeki Tehditler

Doğal afetlerin tarım sektörüne verdiği zararlar, zincirleme bir etkiyle gıda arzını ve kırsal ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Ürün kayıpları, fiyat artışlarına neden olurken, çiftçilerin gelirlerinde düşüşe yol açıyor. Bu durum, kırsal bölgelerde yaşayan insanların geçim kaynaklarını tehlikeye atarken, kentlerde yaşayan tüketicilerin de daha yüksek fiyatlarla karşılaşmasına neden oluyor.

Gıda arzındaki sıkıntılar, özellikle dar gelirli aileleri daha fazla etkiliyor. Temel gıda ürünlerine erişimde yaşanan zorluklar, beslenme yetersizliğine ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, kırsal bölgelerde yaşanan ekonomik sıkıntılar, göçü tetikleyerek kentlerde işsizlik ve sosyal sorunları artırabilir.

Çözüm Önerileri ve Beklentiler

Peki, bu olumsuz tablonun üstesinden nasıl gelinebilir? Şemsi Bayraktar, devletin tarım sektörüne daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle doğal afetlerden zarar gören çiftçilere yönelik acil yardım paketleri oluşturulması, kredi imkanlarının sağlanması ve sigorta sisteminin geliştirilmesi büyük önem taşıyor.

Ayrıca, tarım sektöründe sürdürülebilir uygulamaların teşvik edilmesi, su kaynaklarının daha verimli kullanılması ve iklim değişikliğine uyum stratejilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu sayede, gelecekte yaşanabilecek doğal afetlerin etkileri azaltılabilir ve gıda arzının güvenliği sağlanabilir.

Türkiye'nin gıda arzı konusunda kendi kendine yeterli bir ülke olması, stratejik bir öneme sahip. Bu nedenle, tarım sektörüne yapılan yatırımlar artırılmalı, çiftçilerin desteklenmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gıda krizi kapıda olabilir ve bu durum, tüm toplumu olumsuz etkileyebilir.